İlginç bir siyaset portresi: Gürsel Tekin… CHP’nin prensiydi, itilip kakılan ve zoraki yer bulunan adam oldu

Şu meşhur kaset olayı patlayıp da Deniz Baykal bir anda oyun dışı kalıncaya kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin kamuoyu tarafından en çok bilinen ve en güçlü isimlerinden biri Gürsel Tekin’di.
Hatta…
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin pek çok kişi tarafından da CHP’nin prensi olarak kabul ediliyordu.
Dahası…
Gelecekte CHP lideri olabilecek isimler arasında anılıyordu.
Fakat…
Çoğu kişinin ileriye yönelik olasılık hesapları ile yetinmek zorunda kaldığı bir sırada siyasetin son dönemdeki en büyük sürprizlerinden biri yaşandı ve hiç beklenmedik şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderlik için önü bir anda açıldı.
O ortamda bile…
29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte mükemmel ikili oluşturdukları için Gürsel Tekin’in bu yeni dönemde yukarıya doğru önünün açılacağını düşünenlerin sayısı çok fazlaydı.
Ne var ki…
Tekin olayların başlangıç aşamasında Baykal’dan yana tavır alıp Kılıçdaroğlu’na biraz uzaktan bakmayı tercih etti. Kurultaya girilirken bu kez İstanbul’daki CHP ilçe başkanlarının bastırmasıyla Kılıçdaroğlu’nun yanında yerini aldı ve açıklamalarda hep yanında bulundu.
Buna karşın…
Kurultay gecesi istediği isimlerin Parti Meclisi’ne alınmadığı gerekçesiyle kendi listesini çıkarmak üzere harekete geçince, ipleri elinden kaçırdı.
Önce Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan’ın önderliğinde örgütlenen diğer il başkanları, sonra da kendi ilçe başkanları Tekin’in liste çıkarmasına vize vermediler.
Öyle olunca…
Sabaha karşı Kılıçdaroğlu’na gidip “Ne görev verilirse hazır olduğunu” söylemek zorunda kaldı.
Parti Meclisi listesinde yer alması sürpriz değildi. Ama bu göreve seçilmesi İstanbul İl Başkanlığı’nı bırakmasını gerektirdiği için siyaseten kendini hiç de hazır olmadığı bir makasın içinde buldu.
Üstelik..
O makası tutan el CHP Genel Sekreteri Önder Sav’dı ve küçük bir operasyonla, Genel Başkan Yardımcısı olması beklenen Gürsel Tekin’i devre dışı bırakıverdi. Merkez Yönetim Kurulu’na giremeyen Gürsel Tekin bir anda ortada kalıverdiğini hissetti.
Bu durum ciddi bir hayal kırıklığıydı.
Tekin yaşadıkları karşısında şaşkına dönerken yeniden İstanbul İl Başkanlığı’na dönebilmeyi zorladı.
Bunun üzerine…
İstanbul İl Yönetimi’nden 8 üye aniden istifa ettirildi ve yönetim düştü. Bu gelişme, İstanbul’a atama yapma yetkisinin MYK’a geçmesini sağladı.
Yine de…
Tekin’e yeniden görev verileceği beklentisinde olanlar vardı. Ama yönetiminin karşı çıktığı, ilçe başkanlarının itiraz ettiği bir siyasetçi durumuna düşen Tekin beklediği geri dönüşü de sağlayamadı.
Çünkü…
O bilinen belirleyici olma özelliğiyle birlikte siyasi gücünü kaybetmişti.
Yerine…
MYK kararıyla MYK Üyesi Berhan Şimşek atandı.
Televizyonda gelişmeleri yorumlarken “Genel Başkanımızın takdiri, bize saygı göstermek düşer” dediğinde Tekin’in yüzünde acı bir gülümseme vardı.
Şimdi…
Kılıçdaroğlu’nun onu, Berhan Şimşek’ten boşalan MYK’ya seçilmesi için Parti Meclisi’ne önereceği beklentisi var.
Açıkça söylemek gerekirse…
Bunca sürprizden sonra Tekin’in MYK’a önerilmemesi de hiç sürpriz olmaz.
Buna karşın…
Kılıçdaroğlu sözünü tutup PM’ye önerse ve MYK’ya seçilmesini sağlasa bile artık Gürsel Tekin’in büyüsü bozuldu.
Çünkü…
Kurultaya 15 gün kalana dek CHP’nin prensi olan bir siyasi kimlik, kurultay süresince –biraz da kendi hatalarından- öylesine itilip kakıldı ki, zoraki yer bulunan kişi durumuna geldi.
Siyasi ikbal umuda da kalmadı.
Tabii…
Hiç hesapta olmayan yeni sürprizler yaşanmazsa.